HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Yalan ve talan siyaseti artık sona ermelidir

Gaziantep’te basın mensuplarıyla bir araya gelen Yapıcıoğlu, İsrail ile ticaretin cürme ortaklık olduğunu ifade ederek Gazze konusunu, yalan ve talan siyasetin sona ermesi gerektiğini belirterek yerel seçimler konusunu dile getirdi.
Editör
Demo Admin
Yayın
27 Mart 2024 20:41
Güncelleme
27 Mart 2024 20:42


Gaziantep’te basın mensuplarıyla bir araya gelen Yapıcıoğlu, İsrail ile ticaretin cürme ortaklık

olduğunu ifade ederek Gazze konusunu, yalan ve talan siyasetin sona ermesi gerektiğini belirterek

yerel seçimler konusunu dile getirdi.

Seçim çalışmaları kapsamında Gaziantep’e gelen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu,

kentteki basın mensuplarıyla bir araya gelerek Gazze meselesi ve yerel seçimlerle ilgili önemli

değerlendirmelerde bulundu.

Gazze’de yaşanan Siyonist vahşet devam ettiği müddetçe değişmez gündemlerinin başında Gazze’nin

var olacağını belirten Yapıcıoğlu, açıklamalarına şu cümlelerle başladı:

“31 Mart pazar günü, önümüzdeki 5 yıl için Mahalli idarecilerimizi ve muhtarlarımızı seçeceğiz. Bizim

de temel başlıklarımızdan bir tanesi önümüzdeki yerel seçimler ve partilerin bu seçimlerle ilgili

tavırları, siyasetin dili. Ama değişmez gündemlerimizden bir tanesi de Gazze. Maalesef orada kıyım,

katliam devam ediyor. Ben öncelikle Gazze ile ilgili birkaç hususta görüşlerimizi düşüncelerimizi

sizlerin vasıtasıyla kamuoyuyla paylaşmak istiyorum. Malumlarınız olduğu üzere geçtiğimiz gün

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde bir ateşkes kararı çıktı. 7 Ekim Aksa Tufanı'ndan bu yana ilk

defa Amerika Birleşik Devletleri veto yetkisini kullanmadı. Çekimser kaldı. Fakat Birleşmiş Milletler

Güvenlik Konseyi'nin kararları bağlayıcı olmasına rağmen Amerika hemen arkasından siyonist rejimin

tepkilerinin de etkisiyle bu kararın bir bağlayacağının olmadığını dile getirdi. Bu karara rağmen

Gazze'de soykırım devam ediyor. En son oradaki ayakta kalan nadir sağlık kuruluşlarından birisi olan

Şifa Hastanesi'nin cerrahi binasının yakmak suretiyle yeni bir cürümün altına imza attılar.”

“Maalesef israille ticaret olanca hızıyla devam ediyor”

TÜİK resmi sayfasından yayımlanan ve Ticaret Bakanı’nın da hakkında açıklama yaptığı israile

gönderilen ürünler ile ilgili sert konuşan Yapıcıoğlu, “Bir taraftan oradaki soykırım oradaki insanlık dışı

saldırılar sürerken öte taraftan iki gündür yoğun bir şekilde Türkiye'nin gündeminde olan İsrail ile

ticaret. Uzun süredir gündemde ama iki gün önce yeniden alevlendi. TÜİK'in resmi sitesinden alınan

bazı rakamlarla bazı patlayıcı yapımında kullanılan malzemeler ile bazı silahların satıldığına dair

görüntüler sosyal medya üzerinden paylaşıldı. Daha sonra bazıları bu görüntülerin fotomontaj

olduğunu söyledi. En son Ticaret Bakanı'nın açıklaması bunların TÜİK sayfasından alındığını ama

satılan malzemelerin içeriği ile ilgili bazı tevil yollu açıklamaları oldu. Satılan silah ister otomatik

piyade tüfeği olsun, ister yivsiz av tüfeği olsun hiç fark etmez. Silah, silahtır. Hiç kimse bu silahların

niteliğinden yola çıkarak bunun meşru, kabul edilebilir bir şey olduğunu savunmasın. Hiç kimse bu

şartlarda bırakınız silah olarak kullanılabilecek herhangi bir malzemeyi, silah yapımında

kullanılabilecek bir çeliği bile satmanın doğruluğunu ya da bunun zararsız bir şey olduğunu savunmaz,

savunmamalı, savunamamalı. Maalesef ticaret olanca hızıyla devam ediyor. Bu ticaretin içerisinde

satılan silahların av silahı olduğu şeklinde bir savunmayla bu iş geçiştirilmeye çalışılıyor bu kabul

edilebilir bir şey değildir.

“İsrail ile yapılan ticaret, cürme ortaklıktır. Bunun başka bir izahı, açıklaması yoktur ve olamaz”

“O soykırımın işlenmesinde küçük büyük katkısı olan herkes bu suça ortaktır” diyen Yapıcıoğlu, “7

Ekim'den sonra başlayan soykırım sürecinde açıkça şunu dile getirdiler, 'biz orada insan hayvanlarla

savaşıyoruz' dediler. Yani yivsiz av tüfeği bile verseniz bununla herhalde tavşan avlamayacaklar. Zaten

oradaki Filistinlileri öldürmeyi de bir av partisi gibi görüyorlar. Savunmasız yiyecek arayan, karnını

doyurmak için, ailesine birkaç lokma yiyecek taşımak için yardım konvoylarının önüne giden

insanların üzerine ateş açarak hepsini katlediyorlar. Zaten siyonistler kendileri dışındaki insanları da

 

insan olarak görmüyorlar. İsrail ile yapılan ticaret, cürme ortaklıktır. Bunun başka bir izahı, açıklaması

yoktur ve olamaz. Hele hele Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin kararından sonra herhangi bir

ülkenin bu kararın uygulanmaması nedeniyle israil ile bütün ilişkilerini kesmesinin uluslararası hukuk

nazarında zemini oluşmuştur. Buna rağmen hiçbir şey olmamış gibi bu ticaretin devam etmesi

gerçekten izahı mümkün olmayan şeylerdir. Orada her gün yüzlerce insan şehit olmaya devam ediyor.

O mazlumların ahı bu zulme ortak olan herkesi yakar. Orada çok ciddi bir soykırım suçu işleniyor. O

soykırımın işlenmesinde küçük-büyük katkısı olan herkes bu suça ortaktır. Hatta o soykırımı önleme

önüne geçme imkana sahip olup da harekete geçmeyenler de ortaktır.” dedi.

“Yakında sadece siyonistler değil, siyonistlere destek verenler de bunun hesabını verecekler”

Siyonizmin karanlık yüzünün Aksa Tufanı ile birlikte gün yüzüne çıktığını ifade eden Yapıcıoğlu, “Bakın

göreceksiniz belki bugün siyonist terör rejimi sırtını yasladığı küresel siyonist çevreler nedeniyle belki

bir yaptırma uğramıyor olabilir. Ama şu Aksa Tufanı o vahşilerin maskesini düşürmüştür. Siyonizmin

ne olduğu insanın tarafından anlaşılmıştır, anlaşılmaya devam ediyor ve bir gün gelecek nasıl bugün

nazizm kendi merkezinde bile yasaklanmışsa Bir gün gelecek siyonizmi savunmak bile suç haline

gelecektir. İşte o gün sadece siyonistler değil, siyonistlere sınırsız destek verenler de bir bir Bunun

hesabını verecekler. İnşallah o günler çok uzakta değildir.“ diye belirtti.

“Bugün sizi birbirinize karşı kışkırtmak isteyenler seçim bittikten sonra tekrardan yan yana

oturacaklar”

Açıklamalarına yerel seçimler ile devam eden Yapıcıoğlu, insanları kutuplaştıran siyasi dile vurgu

yaparak bazı uyarılarda bulundu.

Yapıcıoğlu, “Evet, seçime birkaç gün kaldı. Türkiye'de de maalesef sıklıkla dile getirdiğimiz bir hususu

burada bir kez daha dile getirmek zorunda kalıyoruz. Siyasetin dili çok sert provakatif bir dil

kullanılıyor ve aşağı doğru indikçe bu sertliğin artma ihtimali de güçleniyor. Herhangi bir siyasetçi,

herhangi bir parti lideri, sözcüsü, temsilcisi ya da herhangi bir aday fazladan 3-5 oy almak ya da çok

arzuladığı o koltuğa oturmak için toplumun farklı kesimlerini birbirine karşı kışkırtma hakkına sahip

değildir. Biz daha önce de söyledik bir kez daha söylüyoruz; Özellikle şu kameralar aracılığıyla

kamuoyuna aziz milletimize seslenmek istiyorum; bugün sizi birbirinize karşı kışkırtmak isteyenler

yarın seçim bittikten sonra belki tekrardan yan yana oturacaklar, hiçbir şey olmamış gibi devam

edecekler, belki berber oturup çay kahve içecekler. Ama siz onların açıklamaları yüzünden kavga

ettiğiniz küstüğünüz komşunuzla komşu olmaya, akrabanızla akraba olmaya, iş arkadaşınıza iş

arkadaşı olmaya devam edeceksiniz. Bu dile prim vermeyin, bu provokasyonlara gelmeyin. “diye

uyardı.

“Siyaset aldatma ve yalan üzerine kurulmamalı, Yalan ve talan siyaseti artık sona ermelidir”

Siyasetin insanları provoke etmek için yalanlarında söylendiği bir sahne haline geldiğini söyleyen

Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:

“Ben Aziz milletimize şu konuda da bir hatırlatmada bulunmak istiyorum; henüz daha adayken ya da

seçimden öncesinde adaylarını seçtirmeye çalışırken sizlere yalan söyleyenler yarın bir gün

rahatlarına ulaştıklarında bunların verdikleri sözlerden cayacakları şimdiden görmeniz ve vaatlerinin

gerçek dışı olduğunu anlamanız için daha kaç tane yalan söylemeleri gerekiyor? Biz diyoruz ki siyaset

aldatma ve yalan üzerine kurulmamalıdır ama maalesef türlü türlü yalanlar her gün üzerine bir şeyler

daha ilave edilmek suretiyle sadece seçim kazanma, birkaç fazla oy alma gerekeni peş peşe

sıralanabiliyor. Yalan ve talan siyaseti artık sona ermelidir diyoruz. En çok da talan yapanlar dikkatleri

 

başka tarafa çekmek üzere âdete cambaza bak oyunu sergiliyorlar ve rakip siyasi partilere iftiralarda

bulunan suretiyle yalanlarını peş peşe sıralıyorlar.

Bunların en son örneklerinden bir tanesi işte İstanbul'da üst üste dizilen para desteleri ile resmen

kule oluşturdular. Bunların konuşulmaması için başka başka şeyler gündeme getiriyorlar. İşte en son

içkili mekanların yokluğundan... Milletin başka derdi yokmuş gibi millet geçim sıkıntısı içerisindeyken

ayın sonunu getirmekte zorlanırken içkili mekanların yokluğundan ben vuruyor bir partinin geçici

Genel Başkanı. Yerel seçimlerde hizmetten konuşulması gerekirken tencere dibin kara seninki benden

kara muhabbet ile iş devam ediyor. Bunun vatandaşın gözünden kaçmadığına inanıyoruz. Biz de

vatandaşın gerçek sorunlarıyla ilgilenmemiz gerektiğini ve bu sorunlara çözümlerimizin neler

olduğunu konuşmak suretiyle siyasetimizi yapmak gerektiğini biliyoruz ve bu şekilde siyaset ortaya

koymaya çalışıyoruz.”

“Dar gelirli vatandaşlar ay sonunu getiremiyor”

Dar gelirli vatandaşların sorunlarını dile getiren Yapıcıoğlu, “Evet, insanlar geçim sıkıntısı çekiyor. Dar

gelirli vatandaşlar gerçekten ayın sonunu getiremiyor. Özellikle emeklilerimiz aldıkları maaş hele ev

sahibi değillerse, başlarını sokacak bir evleri yoksa aldıkları maaş, aldıkları aylık ev kirasına ancak

yetiyor. Küçük yerleşim yerlerinde kira artı faturalara bu aylıkları yetiyor ama mutfak için yeni hiçbir

şey kalmıyor. Bu hususun mutlaka düzeltilmesi lazım. Evet, ülke zor günlerde geçiyor. 6 Şubat'ta çifte

depremler ile çok ciddi bir fatura çıktı ama bu faturanın neredeyse tamamı dar gelirli kesimlere

kesilmemeli.

Sokak köpekleri sorunu ve kentsel dönüşüm

Sözlerine sosyal belediyecilik anlamında projelerinden söz eden Yapıcıoğlu, “Sokaklarda köpek terörü

devam ediyor. En son işte Urfa'da ortaokul talebesi bir yavrumuz sokaktaki başıboş köpeklerin

saldırısına uğradı. Neredeyse her gün ülkenin farklı bölgelerinden böyle haberler gelmeye devam

ediyor. İnsan sağlığını ve insan hayatını tehdit eden boyuta ulaşan bu sorunla ilgili kalıcı bir çözüm

mutlaka gereklidir. Maalesef siyaset bu alana da hiç inmiyor. Bu konudan da hiç bahsetmiyor. Evet 6

Şubat'ta çifte depremler yaşadık. Türkiye'de fay hatlarına yakın ya da hayatların üzerinde pek çok

yerleşim birimi var. Binaların çoğu depreme dayanıksızdır. Çok hızlı bir şekilde kentsel dönüşümün

olması gerekiyor. Bu konu kısmen siyasetin gündeminde var ama bu konuda fiilen yeterince adımlar

atılabilmiş değil.” şeklinde konuştu.

“Sağa sola sataşmadan sorunlara nasıl çözüm getireceğini dile getiren, adaylarla halkımızın

karşısına çıktık”

Gaziantep’in sorunları ile konuşmasına devam eden Yapıcıoğlu, “Gaziantep’teyiz. Gaziantep, sanayisi

ile genç ve dinamik nüfus yapısıyla bölgenin yıldızı şehirlerimizden birisi. Fakat bu sanayi dolayısıyla,

bu hızlı büyüme dolayısıyla sorunlar kendisini hissettirmeye başlıyor. Trafik bir sorun, hava bir kirliliği

bir sorun. Gaziantep, Türkiye'de havası en kirli olan şehirlerden bir tanesidir. Bu göç alan şehrimizde

yeterince konut üretilememesi ve konut maliyetlerindeki inşaat maliyetlerindeki artış dolayısıyla

konut fiyatları vatandaş için çok ciddi bir sorun haline gelmiş durumda. Bütün bunların çözümü için

biz projelerle, bu sorunların her birisine nasıl çözüm getireceğini dile getiren, sağa sola sataşmadan

kendini anlatan adaylarla halkımızın karşısına çıktık.” dedi.

“Bu sefer HÜDA PAR deyin”

“Bütün vatandaşlarımıza şu çağrıda bulunuyoruz” diyerek vatandaşlara seslenen Yapıcıoğlu, “Diyoruz

ki eğer şimdiye kadar özellikle şimdiye kadar farklı farklı partileri destekleyip onlara oy verip daha

sonra umduğunuzu bulamadığınız için siyaset ile aranıza mesafe koymuşsanız, şimdiye kadar

 

denediklerinizden umduğunuzu bulamamışsanız buyurun gelin denenmemişi deneyin. Bu sefer HÜDA

PAR deyin. Aradaki farkı göreceksiniz inşallah. İnsanları merkeze alan, adaleti gerçekleştirmeyi

siyasetin birinci öncelikli hedefi olarak ilan eden HÜDA PAR'ın kadrolarıyla tanışın. Onlara hizmet

etme şansı verin. Bu yetkiyi onlara teslim edin. Aradaki farkı adil bir şekilde nasıl hizmet üretildiğini

herkes görecektir.” ifadelerini kullandı.

“Sosyal belediyeciliği daha yoğun ve yaygın bir şekilde ortaya koyacağız”

Aile kurumuna, dar gelirlilere, gençlere, evlilik hazırlığı yapanlara, yönelik projelerini sıralayan

Yapıcıoğlu, şunları söyledi:

“Türkiye'de gelir dağılımındaki adaletsizlik dolayısıyla geçim sıkıntısı yaşayan önemli bir kitle var.

Bunlara yönelik projelerimizde sosyal belediyecilik anlayışımızla bunlara bir nefes aldırma,

yaşlılarımıza, dezavantajlı gruplara, gençlere ve geçimini sağlamakta zorlananlara yönelik projelerimiz

var. İnşallah sosyal belediyeciliği daha yoğun ve yaygın bir şekilde ortaya koyacağız. Mesela

gençlerimize yönelik şöyle bir katkımız olacak diyoruz. Bizim gündemlerimizden bir tanesi aile

kurumuna yapılan saldırılar. Uzun süredir Türkiye'de aile kurumu ciddi bir saldırı altında. Bizde bu

konuda belediyeler eliyle yapılabilecek katkılar olduğunu düşünüyoruz. Evliliği maddi imkânsızlıklar

nedeniyle erteleyen gençlerimize diyoruz ki evlilik hazırlıkları yaptığınızda HÜDA PAR'ın belediyesine

müracaat ettiğinizde inşallah size ciddi katkıları olacak. Çeyiz yardımı yapacağız. Diyoruz ki HÜDA

PAR’ın belediye başkanlığını kazandığı hiçbir yerde insanlarımız sokakta kalmayacak inşallah. Şefkat

evleri ile insanlarımızı, insanca barınabileceği yerlere yerleştireceğiz ve belediye olacak bu yükün

altına elimizi koyacağız. İnşallah insanlarımızın bu yöndeki sıkıntılarını hafifleteceğiz. Kuracağımız

aşevleri ile HÜDA PAR’ın belediye kazandığı hiçbir yerde hiçbir insanımız aç kalmayacak. Bir beldede

bir tek insanın aç kalması o beldedeki bütün insanların sorumluluğunu gerektirir. Bu nedenle bizim

Belediye başkanlığı kazandığımız yerlerde İnşallah kuracağımız aşevleri ile fakir fukaranın geçimine

katkı sunmayı ve onları rahatlatmayı da planlıyoruz. Yine gençlere yönelik memleketin pek çok

yerinde uyuşturucu bağımlılığına müptela oldukları, uyuşturucu ticareti yapanların ağına düştükleri

yönünde çok ciddi şikayetler var. Gençlerimize sadece maddi olarak değil manevi olarak da destek

çıkmak aynı zamanda belediyelerin sorumluluklarından bir tanesi olmalı.”

Bir Yorum Bırakın

Popüler Yazılar

Gazispor farklı galip

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİNE DİKKAT

SANKO ÜNİVERSİTESİ’NDE “KENTLER VE TIP TARİHİ: GAZİANTEP SAĞLIK TARİHİ” SEMPOZYUMU DÜZENLENECEK

GİBTÜ'DEN ÖNEMLİ ZİRVE

Belediye Başkanı Doğan’dan Nizip Spor’a tam destek

SANKO ÜNİVERSİTESİ’NDE “KENTLER VE TIP TARİHİ: GAZİANTEP SAĞLIK TARİHİ” SEMPOZYUMU DÜZENLENECEK

Gaziantep f.K. golcüsünü buldu

ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİNE DİKKAT

GAZİANTEP MEDICAL POINT HASTANESİ'NDE “İlk Yardım Eğitimi ile Toplumsal Farkındalık”

Letonya'nın Gaziantep Fahri Konsolosluğuna Turizmci Soner Bacaksız oldu

Gaziantep F.K.'da tempo yoğun

Yüksek tansiyon neden olur? Yüksek tansiyon nasıl düşürülür? 8 soruda yüksek tansiyon

Depremin yıktığı binada ilginç görüntüler ortaya çıktı

SANKO ÜNİVERSİTESİ HASTANESİ’NDE DENGE MERKEZİ KURULDU

Deprem sonrası moral ve dayanışma buluşmaları

Nöbetçi Eczaneler

28 Kasım 2024 Perşembe Günü Nöbetçi Eczaneler