Türkiye Kamu-Sen istişare toplantısı Gaziantep’te gerçekleştirildi

Gaziantep’te düzenlenen Türkiye Kamu-Sen istişare toplantısı’nda konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci , “Enflasyonun hızla artmasıyla birlikte, memurlarımızın maaşlarındaki reel kayıpların telafi edilmesi için mutlaka ek zam ve refah payına ihtiyaç vardır.” dedi.
Editör
Demo Admin
Yayın
10 Şubat 2025 09:44
Güncelleme
10 Şubat 2025 09:45


Türkiye Kamu-Sen istişare toplantısı Gaziantep’te gerçekleştirildi. Türkiye Kamu-Sen

Genel Başkanı Önder Kahveci, başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya sendikaların

Genel Başkanları ve Genel Merkez Yöneticileri katıldı

Toplantıya MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, Türkiye Kamu-Sen Genel

Başkanı Önder Kahveci, MHP İl Başkanı Mustafa Bozgeyik , Türk Büro-Sen Genel

Başkanı Türkeş Güney ,Türk Tarım Orman Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk

Yerel Hizmet Sen Genel Başkanı Tuncay Erden ,Türk Haber Sen Genel Başkanı

.Yücel Kazancıoğlu, Türk İmar Sen Genel Başkanı Zafer Çelik , Türk Enerji Sen

Genel Başkanı Şuayip Deniz Demir, Türk Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Uğur

Yıldırım İl Başkan Yardımcıları ve Meclis Üyeleri ,Türk Sağlık-Sen Genel Başkan

yardımcısı Kemal Kazak, Kamu sen ilmtemsilcisi Mehmet Akmaz, ,Sendikaların

Genel Başkan Yardımcıları, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Arif

Seçkin , Araban Belediye Başkanı Mehmet Özdemir , Ülkü Ocakları İl Başkanı Emre

Koçyiğit Türkiye Kamu Sen e Bağlı Şube Başkanları , İl Temsilcileri ve Şube

yöneticileri katıldı

ENFLASYON FARKI BİR ZAM DEĞİLDİR

İstişare toplantısında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci,

“Kamu çalışanlarının zam oranları enflasyon farkı dahil % 11,54 olarak gerçekleşti.

Yılın ilk günlerinde Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde ve eşzamanlı olarak

Türkiye’de bütün illerde ek zam ve refah payı talebimizi yaptığımız basın

açıklamasıyla bir kez daha dile getirdik. Yine ifade ediyoruz ki, Enflasyon farkı bir

zam değildir. Enflasyon farkı memurlara ve emeklilere sıfır zam verildiğinin tescilidir.

Enflasyonun hızla artmasıyla birlikte, memurlarımızın maaşlarındaki reel kayıpların

telafi edilmesi için mutlaka ek zam ve refah payına ihtiyaç vardır. Geçtiğimiz aylarda

Türkiye ekonomisinin %2,5 büyüdüğü açıklanmıştır. Türkiye ekonomisi son 16

çeyrektir aralıksız büyümektedir ama memurun ekonomisi sürekli küçülmektedir. “

dedi

 

YAŞAM STANDARTLARININ KORUNMASINI BEKLİYORUZ

Kahveci “Türkiye Kamu-Sen olarak, kamu çalışanlarının yaşam standartlarının

korunması ve iyileştirilmesi için hükümetten ek zam talep ediyoruz. Ekonomik

zorlukların yoğun olarak hissedildiği bu dönemde hem ekonomik büyümenin tabana

yayılması hem de memurlarımızın refah seviyesinin korunması adına refah payının

da maaşlara yansıtılmasını istiyoruz. Kamu çalışanlarının özverili hizmetlerini

sürdürebilmeleri ve ailelerinin geçimlerini sağlamaları için bu taleplerin karşılanması

elzemdir. Yüksek enflasyon ortamında kamu çalışanlarının maaşlarının hızla erimesi,

yalnızca memurlarımızı değil, dolaylı olarak tüm toplumu olumsuz etkileyen bir

durumdur. Biz, memurlarımızın hakkını savunmaya ve ekonomik koşullarının

iyileştirilmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda, hükümetin

taleplerimize olumlu yanıt vermesini ve kamu çalışanlarının yaşam standartlarının

korunmasını bekliyoruz” dedi.

AİLE YILINDA AİLE BİRLİĞİNİN SAĞLANMASINA DİKKAT EDİLMELİDİR

Kahveci, “Bilindiği gibi hükümet 2025 yılını aile yılı olarak ilan etti. Bizler de aile

birliğinin korunması, Türk aile yapısının güçlendirilerek sürdürülmesi bakımından bu

yılın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede aile birliğinin sağlanmasına

yönelik tedbirlerin alınması özellikle birbirlerinden ayrı çalışmak zorunda kalan

ailelerin bir araya getirilmesi için politikaların belirlenmesi, eş yardımı ve çocuk

parasının yükseltilmesi, evlilik ödeneğinin arttırılarak evliliklerin teşvik edilmesi gibi

önlemlerin alınarak aile yılının hedefine uygun bir biçimde değerlendirilmesi

gerektiğini düşünüyoruz” dedi.

VERGİDE ADALET İSTİYORUZ

Kahveci “Son dönemlerde yaşanan ekonomik gelişmelere bağlı olarak

çalışanlarımızın alım gücü düşmektedir. Çalışanlarımızın alım gücünü ancak ücret ve

vergi politikaları yoluyla yükseltmek mümkündür. Ülkemizde vergi yükünün

çalışanlarımızın omuzlarına yüklendiği de açık bir gerçektir. Yıl başında bir üst vergi

dilimine geçişte toplam gelir üst sınır artışının düşük tutulması sonucunda çalışanlar

her geçen yıl biraz daha erken bir üst vergi dilime girmekte, ödedikleri vergi giderek

artmaktadır. Öyle ki vergi dilimlerindeki artış oranı memur maaşlarına yapılan

artışların altında kaldığı için kamu çalışanlarından kesilen gelir vergisi rakamları da

orantısız biçimde yükselmiştir. Çalışanlarımız her yıl bir öncekinden daha fazla vergi

ödemektedir. Ülkemizde vergi politikası, kayıt altındakinden alabildiğine vergi tahsili

üzerine kurgulanmış, dar ve sabit gelirlilerin ödediği vergi üst gelir gruplarının çok

daha üzerine çıkmıştır. “ dedi

MEMUR EMEKLİSİNE İLAVE EK ÖDEME VERİLMELİ

Kahveci: “Memurlar, emekliler ve aileleri hesaba katıldığında yaklaşık 25 milyonu

bulan bir kitlenin beklentilerinin iktidarımız nezdinde mutlak surette karşılık bulması

ve sorunlarının çözülmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi 2023 yılı temmuz ayında

 

yalnızca çalışan kamu görevlilerine ödenmeye başlanan 8 bin 77 TL tutarındaki ilave

ek ödeme, artışlarla birlikte bugün 16 bin 165 TL’ye yükselmiş ancak bu ödemenin

emekli maaşlarına sayılmaması nedeniyle çalışma yaşamı ile emeklilik arasındaki

bağ tamamen kopmuş, emekli maaşlarının ödenen prim ve kadro ile olan ilişkisi

kesilmiştir. Memur emeklilerine çalışırken aldıkları maaşın %45’i kadar emekli maaşı

bağlanmaktadır. İlave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmaması bu oranı daha

da düşürmüştür. Emekli maaşı hesabına dahil olmayan miktar büyüdükçe,

emeklilikteki adaletsizlik de katlanarak büyümektedir. “ dedi.

TÜM EK ÖDEMELER EMEKLİLİĞE SAYILMALIDIR

Kahveci “Hepimizin bildiği gibi memur emeklileri, ülkemizin en mağdur kesimidir.

Memurlarımızın hem emekli aylığına sayılmayan ödemeler nedeniyle maaşları ve

emekli ikramiyeleri son derece düşük hesaplanmakta hem de ifa ettikleri görev ve

görev aylıkları ile emekli aylıklarındaki ilişki tamamen kopmuş durumdadır. Bir

memurun emekli maaşı ile çalışırken yaptığı görev, aldığı maaş ve ödediği pirimin

hiçbir bağlantısı kalmamıştır. Çalışırken bir işçi ile aynı maaşı alan bir memur, emekli

olduğunda işçiden yarı yarıya daha az emekli maaşı almaktadır. Hal böyleyken bir

de 5510 sayılı Kanunun getirdiği olumsuzluklar memurlarımızı mağdur etmektedir.

2008 yılının Ekim ayından önce göreve başlayan bir memurla bu tarihten sonra

göreve başlayan memurun sosyal güvenlik ve emeklilik hakları aynı değildir. 2008

sonrasında göreve başlayan memur daha fazla prim ödemekte ama bu tarihten önce

göreve başlayan memurdan daha az emekli maaşına hak kazanmaktadır. Ayrıca en

düşük emekli aylığı miktarı da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar için

farklı hesaplanmaktadır. Bu durum, kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi

sosyal devlet anlayışına da uygun değildir. 5510 sayılı Kanundan kaynaklı bu çifte

standardın da mutlaka giderilmesi en büyük beklentimizdir.” dedi

 

Kamu sen Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Akmaz’da çalışanların hakkını korumak

için mücadeleye devam edeceklerini belirterek “Çalışanlarımız enflasyona

ezdirilmemeli. Mutlaka ek zam verilmeli. Çalışanlar bu ekonomik yükün altında

ezilmektedir. Buna son verilmelidir” dedi.

Bir Yorum Bırakın

Popüler Yazılar

Nöbetçi Eczaneler

12 Mart 2025 Çarşamba Günü Nöbetçi Eczaneler