Türkiye Kamu-Sen istişare toplantısı Gaziantep’te gerçekleştirildi. Türkiye Kamu-Sen
Genel Başkanı Önder Kahveci, başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya sendikaların
Genel Başkanları ve Genel Merkez Yöneticileri katıldı
Toplantıya MHP Gaziantep Milletvekili Sermet Atay, Türkiye Kamu-Sen Genel
Başkanı Önder Kahveci, MHP İl Başkanı Mustafa Bozgeyik , Türk Büro-Sen Genel
Başkanı Türkeş Güney ,Türk Tarım Orman Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk
Yerel Hizmet Sen Genel Başkanı Tuncay Erden ,Türk Haber Sen Genel Başkanı
.Yücel Kazancıoğlu, Türk İmar Sen Genel Başkanı Zafer Çelik , Türk Enerji Sen
Genel Başkanı Şuayip Deniz Demir, Türk Kültür Sanat Sen Genel Başkanı Uğur
Yıldırım İl Başkan Yardımcıları ve Meclis Üyeleri ,Türk Sağlık-Sen Genel Başkan
yardımcısı Kemal Kazak, Kamu sen ilmtemsilcisi Mehmet Akmaz, ,Sendikaların
Genel Başkan Yardımcıları, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Arif
Seçkin , Araban Belediye Başkanı Mehmet Özdemir , Ülkü Ocakları İl Başkanı Emre
Koçyiğit Türkiye Kamu Sen e Bağlı Şube Başkanları , İl Temsilcileri ve Şube
yöneticileri katıldı
ENFLASYON FARKI BİR ZAM DEĞİLDİR
İstişare toplantısında konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci,
“Kamu çalışanlarının zam oranları enflasyon farkı dahil % 11,54 olarak gerçekleşti.
Yılın ilk günlerinde Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde ve eşzamanlı olarak
Türkiye’de bütün illerde ek zam ve refah payı talebimizi yaptığımız basın
açıklamasıyla bir kez daha dile getirdik. Yine ifade ediyoruz ki, Enflasyon farkı bir
zam değildir. Enflasyon farkı memurlara ve emeklilere sıfır zam verildiğinin tescilidir.
Enflasyonun hızla artmasıyla birlikte, memurlarımızın maaşlarındaki reel kayıpların
telafi edilmesi için mutlaka ek zam ve refah payına ihtiyaç vardır. Geçtiğimiz aylarda
Türkiye ekonomisinin %2,5 büyüdüğü açıklanmıştır. Türkiye ekonomisi son 16
çeyrektir aralıksız büyümektedir ama memurun ekonomisi sürekli küçülmektedir. “
dedi
YAŞAM STANDARTLARININ KORUNMASINI BEKLİYORUZ
Kahveci “Türkiye Kamu-Sen olarak, kamu çalışanlarının yaşam standartlarının
korunması ve iyileştirilmesi için hükümetten ek zam talep ediyoruz. Ekonomik
zorlukların yoğun olarak hissedildiği bu dönemde hem ekonomik büyümenin tabana
yayılması hem de memurlarımızın refah seviyesinin korunması adına refah payının
da maaşlara yansıtılmasını istiyoruz. Kamu çalışanlarının özverili hizmetlerini
sürdürebilmeleri ve ailelerinin geçimlerini sağlamaları için bu taleplerin karşılanması
elzemdir. Yüksek enflasyon ortamında kamu çalışanlarının maaşlarının hızla erimesi,
yalnızca memurlarımızı değil, dolaylı olarak tüm toplumu olumsuz etkileyen bir
durumdur. Biz, memurlarımızın hakkını savunmaya ve ekonomik koşullarının
iyileştirilmesi için gerekli adımları atmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda, hükümetin
taleplerimize olumlu yanıt vermesini ve kamu çalışanlarının yaşam standartlarının
korunmasını bekliyoruz” dedi.
AİLE YILINDA AİLE BİRLİĞİNİN SAĞLANMASINA DİKKAT EDİLMELİDİR
Kahveci, “Bilindiği gibi hükümet 2025 yılını aile yılı olarak ilan etti. Bizler de aile
birliğinin korunması, Türk aile yapısının güçlendirilerek sürdürülmesi bakımından bu
yılın önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede aile birliğinin sağlanmasına
yönelik tedbirlerin alınması özellikle birbirlerinden ayrı çalışmak zorunda kalan
ailelerin bir araya getirilmesi için politikaların belirlenmesi, eş yardımı ve çocuk
parasının yükseltilmesi, evlilik ödeneğinin arttırılarak evliliklerin teşvik edilmesi gibi
önlemlerin alınarak aile yılının hedefine uygun bir biçimde değerlendirilmesi
gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
VERGİDE ADALET İSTİYORUZ
Kahveci “Son dönemlerde yaşanan ekonomik gelişmelere bağlı olarak
çalışanlarımızın alım gücü düşmektedir. Çalışanlarımızın alım gücünü ancak ücret ve
vergi politikaları yoluyla yükseltmek mümkündür. Ülkemizde vergi yükünün
çalışanlarımızın omuzlarına yüklendiği de açık bir gerçektir. Yıl başında bir üst vergi
dilimine geçişte toplam gelir üst sınır artışının düşük tutulması sonucunda çalışanlar
her geçen yıl biraz daha erken bir üst vergi dilime girmekte, ödedikleri vergi giderek
artmaktadır. Öyle ki vergi dilimlerindeki artış oranı memur maaşlarına yapılan
artışların altında kaldığı için kamu çalışanlarından kesilen gelir vergisi rakamları da
orantısız biçimde yükselmiştir. Çalışanlarımız her yıl bir öncekinden daha fazla vergi
ödemektedir. Ülkemizde vergi politikası, kayıt altındakinden alabildiğine vergi tahsili
üzerine kurgulanmış, dar ve sabit gelirlilerin ödediği vergi üst gelir gruplarının çok
daha üzerine çıkmıştır. “ dedi
MEMUR EMEKLİSİNE İLAVE EK ÖDEME VERİLMELİ
Kahveci: “Memurlar, emekliler ve aileleri hesaba katıldığında yaklaşık 25 milyonu
bulan bir kitlenin beklentilerinin iktidarımız nezdinde mutlak surette karşılık bulması
ve sorunlarının çözülmesi gerekmektedir. Bilindiği gibi 2023 yılı temmuz ayında
yalnızca çalışan kamu görevlilerine ödenmeye başlanan 8 bin 77 TL tutarındaki ilave
ek ödeme, artışlarla birlikte bugün 16 bin 165 TL’ye yükselmiş ancak bu ödemenin
emekli maaşlarına sayılmaması nedeniyle çalışma yaşamı ile emeklilik arasındaki
bağ tamamen kopmuş, emekli maaşlarının ödenen prim ve kadro ile olan ilişkisi
kesilmiştir. Memur emeklilerine çalışırken aldıkları maaşın %45’i kadar emekli maaşı
bağlanmaktadır. İlave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmaması bu oranı daha
da düşürmüştür. Emekli maaşı hesabına dahil olmayan miktar büyüdükçe,
emeklilikteki adaletsizlik de katlanarak büyümektedir. “ dedi.
TÜM EK ÖDEMELER EMEKLİLİĞE SAYILMALIDIR
Kahveci “Hepimizin bildiği gibi memur emeklileri, ülkemizin en mağdur kesimidir.
Memurlarımızın hem emekli aylığına sayılmayan ödemeler nedeniyle maaşları ve
emekli ikramiyeleri son derece düşük hesaplanmakta hem de ifa ettikleri görev ve
görev aylıkları ile emekli aylıklarındaki ilişki tamamen kopmuş durumdadır. Bir
memurun emekli maaşı ile çalışırken yaptığı görev, aldığı maaş ve ödediği pirimin
hiçbir bağlantısı kalmamıştır. Çalışırken bir işçi ile aynı maaşı alan bir memur, emekli
olduğunda işçiden yarı yarıya daha az emekli maaşı almaktadır. Hal böyleyken bir
de 5510 sayılı Kanunun getirdiği olumsuzluklar memurlarımızı mağdur etmektedir.
2008 yılının Ekim ayından önce göreve başlayan bir memurla bu tarihten sonra
göreve başlayan memurun sosyal güvenlik ve emeklilik hakları aynı değildir. 2008
sonrasında göreve başlayan memur daha fazla prim ödemekte ama bu tarihten önce
göreve başlayan memurdan daha az emekli maaşına hak kazanmaktadır. Ayrıca en
düşük emekli aylığı miktarı da 2008 öncesi ve sonrasında göreve başlayanlar için
farklı hesaplanmaktadır. Bu durum, kanun önünde eşitlik ilkesiyle bağdaşmadığı gibi
sosyal devlet anlayışına da uygun değildir. 5510 sayılı Kanundan kaynaklı bu çifte
standardın da mutlaka giderilmesi en büyük beklentimizdir.” dedi
Kamu sen Gaziantep İl Temsilcisi Mehmet Akmaz’da çalışanların hakkını korumak
için mücadeleye devam edeceklerini belirterek “Çalışanlarımız enflasyona
ezdirilmemeli. Mutlaka ek zam verilmeli. Çalışanlar bu ekonomik yükün altında
ezilmektedir. Buna son verilmelidir” dedi.
Bir Yorum Bırakın