Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo

yöntemiyle, rahim miyomu başarıyla tedavi ediliyor.

GAÜN Hastanesi Radyoloji Ünitesi, anjiyo ile tedavi yöntemini Türkiye’de uygulayan sayılı

merkezler arasında yer alıyor.

Bu tedavi yöntemiyle birçok hastalığın tedavi edilebildiğini ve bunlardan birinin de rahim

miyomu olduğunu vurgulayan GAÜN Hastanesi Radyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

Prof. Dr. Selim Kervancıoğlu, “Kadınlarda rahim miyomu sık görülmektedir. Rahimde bir

veya daha fazla sayıda miyom olabilir. Miyom çoğunlukla ağrılı adet dönemlerine, aşırı adet

kanamalarına, karın ağrısına, karın içinde basınç hissine, kabızlık, sık idrara çıkma ve idrar

kaçırma gibi şikâyetlere neden olabilmektedir. Bazen aşırı kan kaybına bağlı kan değerlerinde

düşme görülür ve kan nakli gerekebilir” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Selim Kervancıoğlu sözlerine, “Günümüzde semptomatik rahim miyomlarında

kullanılan ana tedavi yöntemi cerrahi tedavilerdir. Cerrahi tedavide ameliyat ile rahimdeki

miyomlar tek tek çıkarılır veya rahimin tamamının alınması gerekebilir. Cerrahi tedavilere

alternatif tedavi yöntemi olarak bizim uyguladığımız anjio ile tedavi dünyada giderek

yaygınlaşmaktadır. Anjio ile miyom tedavisi ülkemizde yeterince bilinmemekte ve az sayıda

merkezde uygulanmaktadır. Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama

Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi de bu merkezlerden biri olup anjio ile miyom tedavisi

başarı ile gerçekleştirilmektedir. Cerrahi tedavinin uygun bulunduğu çoğu hastada bu tedavi

uygulanabileceği gibi, özellikle cerrahi tedavilerin uygun olmadığı, anestezi veya cerrahi

tedavi risklerinin yüksek olduğu (obezite, kalp hastalığı, kan sulandırıcı ilaç kullanımı ve

diğer nedenler) veya hastanın cerrahi tedavileri istemediği durumlarda anjio ile tedavi ön

plana çıkmaktadır” şeklinde devam etti.

Anjio ile miyom tedavisinin ayrıntılarından bahseden Prof. Dr. Selim Kervancıoğlu, “Bu

tedavi yöntemiyle kasıktan atardamara girilerek ince kılavuz tel ve kateter ile rahimin

atardamarlarına ulaşarak mikron boyutundaki küre şeklinde tanecikler ile damar tıkama işlemi

yapıyoruz. İşlem süresi yaklaşık 1 saat sürüyor. Miyomun beslendiği rahim atardamarı

tıkanınca miyomun kanlanması yani beslenmesi azalıyor ve böylece miyom küçülmeye

başlıyor. Miyom küçülünce de şikâyetler azalıyor veya kayboluyor” dedi.

Anjiyo tedavi yöntemiyle hastanın daha kısa sürede sağlığına kavuştuğunu aynı zamanda

şikâyetlerinden ve cerrahi ameliyat olmaktan kurtulduklarını vurgulayan Kervancıoğlu, “Bu

tedavi yöntemi ile hastalar miyoma bağlı şikâyetlerinden ameliyat olmadan kurtuluyorlar.

Anjio ile miyom tedavisinin en önemli avantajlarını; ameliyata bağlı kesi olmaması, rahimin

korunması, ameliyat veya anesteziye bağlı komplikasyonlar yani istenmeyen yan etki ve

risklerin bulunmaması, ameliyat sonrası sıkıntılı olabilecek iyileşme dönemi yaşanmaması ve

tedavi sonrası hastanede kalış süresinin kısa olması şeklinde sıralayabiliriz” ifadelerine yer

verdi.

Kervancıoğlu, GAÜN Hastanesi Girişimsel Radyoloji Ünitesi’nde uygulanan anjiyo

yöntemiyle rahim miyomlarının yanı sıra prostat, hemoroid gibi birçok hastalığı da başarıyla

tedavi ettiklerini sözlerine ekledi.