CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç yazdı: Çalış, Öde, Unut: EYT

CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç yazdı: Çalış, Öde, Unut: EYT
Editör
Demo Admin
Yayın
19 Şubat 2025 11:53
Güncelleme
19 Şubat 2025 11:59


 

Sabah kalkıp camı açan milyonlarca vatandaş, soğuk kış havasını içine çekiyor ama ne hikmetse sadece hava soğuk değil, umutlar da buz kesmiş durumda. Hükümetin “müjde” nidalarıyla duyurduğu EYT düzenlemesi, bir kez daha milyonların hayallerini kar altında bıraktı.

 

EYT’lilerin durumu tam olarak şu: Bir tarlaya emek veriyorsunuz, yıllarca ektiğinizi biçmek için sabırla bekliyorsunuz. Güneşin altında çalışıyor, yağmurda ıslanıyor, kışın dondurucu soğuğunda ter döküyorsunuz. Hasat zamanı geldiğinde, ürünlerinizi toplamaya hazırlanıyorsunuz ama tam o sırada biri gelip, “Bu tarlanın artık senin olmadığını unuttun galiba! Yeni kurallar var, biraz daha çalışman gerekiyor” diyor. Siz ise şaşkınlık içinde, “Ama bana 30 yıl önce burayı ekip biçmem için söz verdiniz!” diyorsunuz. Cevap net: “Evet ama kurallar değişti, devam et çalışmaya!”

 

Düşünün ki bir yarışa başlıyorsunuz. Size "100 metreyi koş, bitirince ödülünü alacaksın" diyorlar. 100 metreyi koşuyorsunuz ama tam bitiş çizgisine geldiğinizde hakem "Pardon, mesafeyi 150 metreye çıkardık, devam et!" diyor. 150 metreyi de koşuyorsunuz, bu sefer "Ya aslında 200 metre desek daha iyi olur, ne dersin?" diye soruyorlar. Bir ömür boyu çalışıp primlerini ödeyen insanlar, her seferinde yeni bir engelle karşılaşıyor ve bitiş çizgisi sürekli öteleniyor. Yarışı bitirenler ise, karşılarında bir ödül değil, "Biraz daha borçlanırsan emekli olabilirsin!" tabelasını görüyor.

 

Üstelik hükümet, "Bu işi çözüyoruz!" diyerek halkı umutlandırıp, sonra getirdiği düzenlemeyle sadece belli bir kesimi kapsayarak milyonları yok sayıyor. EYT’liler fırtınada yol alan bir gemiye benziyor. Fırtına dinmek bilmiyor, liman hep biraz daha uzakta gösteriliyor. Bu insanlar dilenci değil, sadaka istemiyor. Kendi bileklerinin hakkıyla kazandıkları emekliliklerini istiyorlar! Devlete güvenerek yola çıkanlar, şimdi “Bize emeklilik sözü verenler nerede?” diye soruyor.

 

Ama gelin görün ki çözüm adı altında sunulan formüller vatandaşı daha da zora sokuyor. Hükümet, vatandaşın hak ettiği emekliliği vermek yerine, onları borçlanmaya mahkûm ediyor. "Emeklilik borçlanması" adı altında çıkarılan dudak uçuklatan bedeller, insanları bir de borç batağına itiyor. Sanki bu insanlar yıllarca çalışmamış, devlete katkı sunmamış gibi, şimdi de kendi haklarını satın almaları bekleniyor. Kendi evinizi inşa ediyorsunuz, tuğlalarını siz koyuyorsunuz, emeği siz veriyorsunuz ama biri çıkıp diyor ki: "Bu evde yaşamak için bize bir de kira ödemen gerekiyor!"

 

Daha da trajikomik olan şu: Yıllarca emekliliğini bekleyen vatandaş, borçlanarak emekli olabilse bile, aldığı maaş hayatını idame ettirmeye yetmeyecek kadar düşük! Düşük maaş, yüksek vergiler, sürekli zamlanan temel ihtiyaçlar… Emekli olmak, artık bir ödül değil, bir cezaya dönüşmüş durumda. Hükümet, "Tamam emekli oldun ama geçinmek için çalışmaya devam edeceksin!" diyor. Bu bir emeklilik değil, modern kölelik!

 

İktidarın "sosyal devlet" anlayışı, halkı yoksulluğa sürükleyip sonra "Size yardım edeceğiz!" diye alkış beklemekten ibaret. Ama millet artık bu tiyatronun farkında. Emeklilik hakkı, hükümetin bahşettiği bir ayrıcalık değil, her çalışanın anayasal hakkıdır. Kısmi emeklilik hakkı, 5000 prim günü talepleri derhal karşılanmalıdır.

 

Ve unutulmasın: Tarih, halkın iradesini yok sayanları asla affetmez. Bugün EYT’lilerin hayallerini çalanlar, yarın milletin vicdanında mahkum olacaklar. Çünkü adalet, bir gün herkese lazım olur. Bugün emekliliğini bekleyenler, yarın sandıkta kararını verecek. O gün geldiğinde, artık ne vaatler ne de yeni "müjdeler" fayda edecek. Gerçek adalet yerini bulacak, ve o gün geldiğinde kimse "Keşke daha adil davransaydık" dememek için bugünden ders çıkarmalı!

Bir Yorum Bırakın

Popüler Yazılar

Nöbetçi Eczaneler

15 Mart 2025 Cumartesi Günü Nöbetçi Eczaneler