SANKO Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Opr. Dr.
Tuncay Özdemir, orta kulak iltihabının yenidoğan döneminden başlayarak hayatın her
döneminde oldukça sık karşılaşılan bir sağlık problemi olduğunu söyledi.
Orta kulak iltihabını, onu içinde barındıran gözenekli kemik ve östaki borusunu
döşeyen mukozanın (Doku örtüsü) enfekte olması şeklinde tanımlayan Opr. Dr.
Özdemir, “Orta kulak iltihabı, özellikle çocuk yaşlarda işitme kaybına neden olması,
eğitim çağında zihinsel gelişimi bile etkilemesi, kronikleştiğinde ise kişinin tüm hayatı
boyunca genel sağlığını ve iş verimini olumsuz etkilemesi nedeniyle önemli bir halk
sağlığı problemidir” dedi.
Orta kulak iltihabının, çocukluk çağında en sık görülen hastalıklardan biri olduğunu
anımsatan Opr. Dr. Özdemir, “Çocuğun iştahını ve gelişmesini olumsuz yönde etkiler.
Kalıcı işitme bozuklukları zihinsel gelişimi ve eğitimini engeller” ifadelerini kullandı.
ORTA KULAK ENFEKSİYONLARININ SINIFLANDIRILMASI
Orta kulak enfeksiyonlarında akut ve kronik olmak üzere iki genel sınıflama
yapılabildiğini söyleyen Opr. Dr. Özdemir, şöyle devam etti:
“Akut enfeksiyonlarda; ateş, ağrı, kulakta dolgunluk ve işitme kaybı olur. İltihabın
etkisi ile zar delinirse kanlı- iltihaplı akıntı gelebilir. Kronik enfeksiyonlarda ise;
genellikle akıntı olur, kulak zarı deliktir ve işitme azlığı vardır. Bazen tedavi ile bazen
de kendiliğinden akıntı kesilebilir.
Çocuklukta görülen, ağrı, ateş yapmadığı için sıkça gözden kaçan bir özel durum da
seröz otit dediğimiz tablodur. Orta kulakta koyu, yapışkan, içinde bakteri veya virüs
bulunmayan bir sıvı birikir. İşitme değişik derecelerde azalmıştır. Öğrenmeyi olumsuz
etkiler, özellikle okul çocuklarında önemlidir.”
TEDAVİ
Orta kulak enfeksiyonlarında tedavinin mümkün olduğunu belirten Opr. Dr. Özdemir,
şu bilgileri paylaştı:
"Tedaviden de önce, kulak hastalığına zemin hazırlayan faktörler giderilmelidir.
Çocuklarda sık hastalanan bademcikler, büyük geniz etleri, sinüzitler, yarık damaklar
erken tanınırsa tedavi daha başarılı, maliyeti de daha düşük olur.
Seröz otitler de ise sıvı ameliyat mikroskobu altında boşaltıldıktan sonra tüp
dediğimiz bir alet yerleştirilmesi gerekebilir. Bunlar kulağın tam iyileşmesine yardımcı
olacak kurtarıcı girişimlerdir ve ilerde daha büyük operasyonlara gidilmesine engel
olur. Her şeye rağmen kronikleşmiş, zarın delinmesi ile sonuçlanmış kişilerde ise yine
mikro cerrahi yöntemleriyle iltihabın kurutulması, zarın onarılması mümkündür."
Bir Yorum Bırakın