AK Parti İnsan Hakları Başkanlığı tarafından 7 Ekim 2023 ve sonraki süreçte İsrail’in başta Gazze olmak
üzere bölgemizde gerçekleştirdiği insan hakları ihlallerinin ve katliamların unutulmamasını sağlamak
ve katledilen masumları anmak amacıyla 81 ilde eş zamanlı olarak düzenlenen basın açıklamasında
konuşan AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu, “Filistin halkının maruz kaldığı zulmü
bir kez daha güçlü bir şekilde kabul etmediğimiz ve Filistin davasını savunmaya devam edeceğimizi
tüm dünyaya bir kez daha ilan ediyoruz” dedi.
AK Parti Gaziantep İl Başkanı Fatih Muhaddis Fedaioğlu, İsrail’in Filistin’e yönelik başlattığı insanlık
dışı saldırının birinci yılında 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda il-ilçeler üç kademe teşkilat
mensupları ile birlikte basın mensupları ile buluştu. Düzenlenen basın açıklamasının ardından sergi
alanı gezildi.
“İSRAİL, BÜYÜK BİR İNSANLIK SUÇUNA İMZA ATMIŞTIR”
‘İsrail, Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı saldırılar ile Filistinli savunmasız sivilleri hedef almış,
uluslararası hukuku hiçe sayarak büyük bir insanlık suçuna imza atmıştır’ diyen Başkan Fedaioğlu,
“İsrail, işlediği soykırım suçunun üzerini örtmek için de 7 Ekim’i bahane etmektedir. Bu noktada çok
önemli bir gerçeğin altını çizmek istiyoruz: 7 Ekim’i meselenin sanki sıfır noktasıymış gibi ele alan bir
yaklaşımı kesinlikle kabul etmiyoruz. 7 Ekim esasında İsrail katliam ve soykırım makinasının hız ve
şiddetinin daha da artmasıdır. Bir yılın içinde 17 binden fazla çocuk, 11 binden fazla kadın olmak
üzere 42 binden fazla masum Filistinli sivil İsrail’in acımasız ve insanlık dışı saldırılarında şehit düştü”
şeklinde konuştu.
“İSRAİL DURDURULMALIDIR! NETANYAHU HESAP VERMELİDİR”
Başkan Fedaioğlu, “Hiçbir şey 7 Ekim’de başlamadı! Süre giden soykırıma 7 Ekim sebep olmadı! 77
yıllık bir işgal, zulüm ve katliam tarihinden bahsediyoruz. Topraklarından edilmiş hakları ve malları
gasp edilmiş; öldürülmüş; katliama uğramış milyonlardan bahsediyoruz. Böyle bir gasp ve hırsızlığın
üstüne kurularak, uluslararası hamilerinden yüz bulup günümüze kadar gelen bu suç şebekesinden
zaten ne hak ne hukuk ne de adalet beklenebilir. Diğer taraftan, uluslararası hiçbir kurum bu insanlık
dışı durumun durdurulması için yeterli, çaba sarf etmemiş, insan haklarını ağzından düşürmeyen bazı
Batılı devletler maalesef ki İsrail’i kınama cesareti bile gösterememiştir. Bugün hala uluslararası
toplum gereken adımları atmaktan, uluslararası hukuku işletmekten son derece uzaktır. İsrail,
bölgenin ortasına Batılı güçlerce bırakılmış bir bomba misali on yıllardır bölgede istikrarsızlık ve kaos
kaynağı olmayı sürdürmektedir. İsrail, kurulduğu günden bu yana, Batı’nın çifte standardını, iki
yüzlülüğünü ve ikircikli tavrını gösteren bir örnek olmuştu. 7 Ekim’den bu yana da acizlik, zayıflık ve
sefaletini de göstermiş oldu. Bugün bu katliama ses çıkarmayan hiçbir devletin kendini ciddi bir devlet
olarak görme hakkı yoktur. Yine bugün bu soykırıma itiraz edemeyen hiçbir ülkenin insanlığa
söyleyecek tek bir sözü kalmamıştır. İsrail 1930’ların Nazi Almanyası’ndan farksızdır. Tıpkı Nazi
Almanyası gibi soykırımcı, saplantılı ve ırkçı bir ideolojiye sahiptir. Yine tıpkı Nazi Almanyası gibi
saldırgan, şımarık, küstah davranışlar sergilemektedir. İsrail bugün Ortadoğu’da etrafına bulaşan ve
tüm bölgenin düzen ve istikrarını tehdit eden bir yapıdır. Nazi Almanyası’nın durdurulmamasının
dünyanın başına açtığı dertleri tarihten biliyoruz. Bugün de İsrail durdurulmadığı takdirde tüm bölgeyi
ateşe atana kadar devam edecektir. Bu nedenle tüm gücümüzle haykırıyoruz: İsrail durdurulmalıdır!
Netanyahu hesap vermelidir” ifadelerini kullandı.
“TEK BİR CEPHEDE BİRLEŞMEYE DAVET EDİYORUZ”
Devam eden bu vahşet karşısında ortak bir adım atamayan İslam dünyasının içinde bulunduğu
durumdan da dersler çıkarması gerektiğini belirten Başkan Fedaioğlu, “Bu anlamda güçlü bir
Türkiye’nin daha adil bir dünya ve daha etkin bir İslam dünyası için ne kadar elzem olduğunu bir kez
daha görüyoruz. Türkiye olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Filistin’in haklı davasını her zaman
ve her platformda savunduk; savunmaya da devam edeceğiz. Türkiye, yalnızca diplomatik yollarla
değil, aynı zamanda insani yardımlar ve kalkınma projeleriyle de Filistin halkının yanında olmuştur.
Filistin’e yapılan insani yardımların büyük çoğunluğu bugün ülkemiz tarafından yapılmaktadır. Konuyu
insani boyutlarının yanı sıra stratejik boyutlarıyla da en ince ayrıntılarına kadar ele alıyoruz. İsrail
saldırganlığının ülkemize de yönelebileceği riskini tüm bölge ülkeleri gibi biz de görüyoruz. Vadedilmiş
topraklar safsatasının içine ülkemiz topraklarını da katan bu suç şebekesinin planlarının farkındayız.
Stratejik tüm hazırlıklarını yapan bir ülkenin özgüvenini taşıyoruz. Fakat aynı zamanda toplumsal
istikrarın da hayati olduğunu bildiğimizden iç cepheyi güçlü tutmak için vatandaşlarımızı ülkemizin
karşılaşabileceği uluslararası tehditler konusunda siyasi ve ideolojik tutumlarından bağımsız olarak
tek bir cephede birleşmeye davet ediyoruz. Bu nedenle Cumhurbaşkanımızın yıllardır tekrar ettiği “bir
olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız” şiarını bir ahitleşme
olarak görüyoruz” ” açıklamalarında bulundu.
“İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE KARŞI MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEKTİR”
Fedaioğlu, “Bu anlamda güçlü bir Türkiye’nin ve siyasi iradenin öneminin hem bölgemiz hem de
insanlık için ne denli hayati olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. Filistin davasına sahip çıkan
Cumhurbaşkanımızın küresel çeteler ve onların yerli işbirlikçileri tarafından yıllardır neden hedef
alındığını bugünlerde yeniden idrak ediyoruz. Filistin, sadece bir coğrafi bölge ya da bir halkın
mücadelesi değildir; Filistin, tüm insanlığın vicdan davasıdır. Filistin'in bağımsızlık mücadelesi, aynı
zamanda evrensel insan hakları mücadelesidir. İsrail’in işgal politikalarına, Filistin halkına uyguladığı
zulme ve insan hakları ihlallerine karşı mücadelemiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın liderliğinde devam edecektir. Kamuoyuna saygılarımızla duyurulur” cümleleri ile
açıklamasını noktaladı.
Bir Yorum Bırakın