Anadolu Basın Birliği ve Gerçek Eşitlik Derneği’nin organize ettiği “Gazetecilik Nereye

Evriliyor” panelinde gazeteciliğin geleceği konuşuldu. Yoğun katılımın olduğu panelde dijital

dünyada gazetecileri nelerin beklediği de ele alındı. Gazeteci Milletvekilleri Cemal Enginyurt,

Ali Öztunç, Sevda Karaca ve ABB Genel Başkanı M.Bora Zor’u konuşmacı olduğu panele

Gaziantepliler büyük ilgi gösterdi.

Anadolu Basın Birliği ve Gerçek Eşitlik Derneği’nin organize ettiği “Kurşun Harflerden Dijital

Dünyaya; Gazetecilik Nereye Evriliyor” paneli Şehitkamil Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Gazeteci kökenli milletvekilleri Cemal Enginyurt, Ali Öztunç ve Sevda Karaca’nın katıldığı

panele Gaziantepliler büyük ilgi gösterdi.

Panel öncesi düzenlenen kokteylde Gaziantepliler, milletvekilleri ile sohbet etmek ve fotoğraf

çektirmek yarıştı. Kokteylde Gaziantep’te yayın yapan Gazikent Gazetesi’nin 19. Yıldönümü

pastası da milletvekillerince kesildi.

“Gazeteciliğin Kuralları Değişiyor”

Moderatörlüğünü Gerçek Eşitlik Derneği Başkanı Gül Yıldız Bozgeyik’in yaptığı panelde ilk

konuşmayı Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı M.Bora Zor yaptı. Gazeteciliğin son 50

yıldaki gelişim sürecini anlatan Zor, “Dijital dünya ile birlikte yerel basının küresel

haberciliğe evrildiği, yaygın basın ile rekabet edebileceği bir dönem başladı. Artık bir

haberiniz bir anda milyonlar tarafından okunabiliyor.

Ancak gazetecilik kurallarının da yeniden yazıldığı bir dönem bu. Google’ın ana kural

koyuculardan birisi olduğu dönemde, artık okunacak kaliteli içerik üretmek

zorundasınız. Ayrıca yeni dönemde abonelik süreçlerinin bittiği, gazeteciliğin gelir

kaynaklarının azaldığı bir süreci yaşıyoruz. Bu dönemde artık öne çıkmak için

gazeteciliğe çok daha fazla odaklanmanız lazım. Ancak burada da önünüze

finansman sorunu çıkıyor. Çünkü kaliteli gazetecilik ciddi bir yatırım gerektiriyor.”

dedi.

Anadolu Basın Birliği Genel Başkanı M.Bora Zor, toplumun gazeteciden doğru ve objektif

habercilik istediğini belirterek, “Kamuoyunun basından beklentisini konuşurken,

Toplumun bunu ne kadar istediğini de konuşmamız gerekmiyor mu? İnsanlar

gerçekleri mi, kendi doğrularını mı duymak istiyor? Gazeteleri gazeteciler yazar,

toplum yazdırır. Maharet toplumdadır aslında” şeklinde konuştu.

“Gazetecileri tüccarlar haline getiriyorlar”

Yerel basının niteliği bu memlekette ulusal basının niteliğini belirleyen en temel

unsurlardan biri olduğunu vurgulayan Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, “Maalesef

yerel basın emekçileri hayatta kalma ve var olma savaşıyla karşı karşıya kaldıkları

için çok zordalar. Bir şehirde eğer herhangi bir siyasetçi, herhangi bir siyaset kurumu,

herhangi bir siyaset kurumunun etkileyicisi yerel basın üzerinde bir inayet sahibiyse o

şehirde haber alma hakkı da haber de yoktur. O şehirde basın bültenleri vardır. O

şehirde gazetelerin birileri için oluşturulması istenen sıfatların basılı halleri vardır. Bugün yaşadığımız şey, gazetecileri haber satan tüccarlar haline getirmekle

kalmıyorlar gazetecileri aynı zamanda kendi istedikleri haberi satan tüccarlar haline

getiriyor. Buna bir son verme sorumluluğu sadece gazetecilerin değil çünkü ekmek

derdi yaşıyor o gazeteciler. Gazetecilerin bu kadar cendere altına alındığı ekonomik

koşullarda, sorunlu bir gazetecilik yapmalarına neden olan halkın her kesimine kendi

yaşam koşullarını da düze çıkarmak için haber alma hakkına sahip çıkması olmazsa

olmaz.” diye konuştu.

“Gazetecilik Arzuhalciliğe doğru evriliyor”

Eski bir gazeteci olduğuna dikkat çeken Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç,

“Uzun yıllar ülkenin sayılı televizyonlarında gazetelerinde muhabirlik müdürlük savaş

muhabirliği dahi pek çok alanda gazetecilik yaptım. Eskiden gazetecilik vardı. bugün

maalesef büyük darbe aldı. Hatırlar mısınız rahmetli Necmettin Erbakan 1996’da

Başbakandı. 28 Şubat dönemini yaşıyor. Ve ben Başbakanlık muhabiriyken o

dönemde en zor soruları Erbakan’a sorabilirdik. Rahmetli Boncuk boncuk terlerdi hiç

bize kırmadan kızmadan patronlarımıza telefon açıp bunu işten atıp demeden

sorulara yanıt verirdi ya da vermezdi. Hadi bugün yapında göreyim. Bugün

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan uçağa biniyor sorular elden veriliyor. Koca

koca adamlar köşe yazıyorlar. ellerine soru veriliyor bu sorudan başka soramazsın

deniyor. iradeleri hipotek altına alınmış yani onlar aklını kiraya vermişler. Soru

soramazsın kazara karşıdaki bir şey söyledi yazamazsın. Yazdığın anda patron

telefonla aranır, muhabirin işine son verin der muhabir işten çıkarılır. Neden? çünkü

artık gazeteleri gazeteciler çıkarmıyor, patronlar çıkarıyor.” İfadelerine yer verdi.

“Korku İmparatorluğu yaratıldı”

Haber alma özgürlüğünün en temel haklardan biri olduğunu söyleyen bağımsız

İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt, “Gazetecilerin hapishanede olduğu bir

dönemde haber alma hakkından bahsetmek çok zor. 10 Ocak çalışan gazeteciler

günü dolayısıyla cezaevindeki gazeteciler adına hükümete bir dörtlükle seslenmek

istiyorum.

Zulüm denizinde yüzemez gemi

Batırmazsak bize yazıklar olsun

Suçsuz yattığım zindanda sizi

Yatırmazsak bize yazıklar olsun

22 yıldan beri bu ülkede bir korku imparatorluğu yarattılar. Öyle bir korku

imparatorluğu ki baba oğluna konuşamaz hale geldi. Kahvede iki arkadaş birbirine

söz söyleyemez hale geldi. Sosyal medyada en ufak bir yazı hemen ters kelepçeyle

tutuklanır hale geldi. Ama iktidarın yandaşıysan her şey serbest hale geldi. Öyle bir

güzel kurdular ki canları sıkıldığında tehdit ediyorlar. Hatta tehdit ederken bir partinin

genel başkanını, milletvekilini, ölümle tehdit edebilecek kadar yoldan çıkıyorlar.

Zıvanadan çıkıyorlar ama hesap vermiyorlar. Hesap sorulmuyor.” dedi.

Konuşması panele katılanlarca sürekli alkışlarla kesilen Enginyurt, “Biz güzel bir

ülkenin güzel insanlarıyız. Ama güzelliklerimizi birbirimizle bir araya gelmedikçe

unuttuk. Onun için bir araya gelmeye devam edelim. Hasbihal etmeye devam edelim.

Fikrimizin, partimizin hiç önemi yok. Mustafa Kemal Atatürk, “Mevzubahis vatan ise

gerisi teferruattır” diyor.” Şeklinde konuştu.